"Yıkılmadan ayakta kalmak için uğraş verdiğiniz o anlar aslında çocuklarınızın başarılı olmasına yardımcı olacak olan büyük fırsatlardır."
Daniel J. Siegel
Tina Payne Bryson
Şu an tam da böyle bir zamandan geçiyoruz. Kendimiz, ailemiz ve çocuklarımız için yıkılmadan ayakta kalmak için ciddi bir uğraş içerisindeyiz. Bu içinde olduğumuz süreç çocuğunuzu yetiştirirken hiç de başınıza geleceğini hayal ettiğiniz bir durum değildi muhtemelen. Çünkü bir ebeveyn olarak amacınız, çocuğunuz için elinizden geldiğince güvenilir, sağlıklı, huzurlu bir ortam yaratmak. Bazen ebeveyn olarak siz bu koşulları yaratmakta zorlanırsınız, bazen de çevresel faktörler buna izin vermez. Tıpkı şu an zorlu koronavirüs günlerinde yaşadıklarımız gibi. Ama unutmamak gerekiyor ki çocuğun gelişim ve öğrenme süreci için karşılaştığınız güçlükler de en az her şeyin güzel olduğu, sevgi dolu zamanlar kadar değerli ve önemli. Bu zamanlar sizler için bir fırsat. Ebeveyn olmanın önemi ve anlamı tam da bu zamanlarda ortaya çıkıyor. Çünkü çocuklar başlarına gelen olaylarla değil, sizin bunlara verdiğiniz tepkilerle şekilleniyorlar.
Çocukların gelişimini, öğrenmesini koronavirüs salgını şekillendirmeyecek. Ebeveyni olarak sizin bu süreçteki tutumunuz ve yaklaşımınız onu şekillendirecek. Eğer siz çocuğunuza karşı açık, samimi, tutarlı, net bir iletişim içinde olursanız, çocuk bilecek ki:
"Evet şu an kötü bir şey oluyor. Ama ne olduğunu biliyorum. Annem, babam bana anlatıyor. Evet biraz tehlikeli ama ben ne yapmam gerektiğini biliyorum. Hijyenime dikkat etmem gerektiğini biliyorum. Benim için biraz zor ama dışarı çıkmamam gerektiğini biliyorum. Büyüklerim için bu durum daha tehlikeli ben onları korumak için dışarı çıkmadığımı; büyükannemle, büyükbabamla görüşemediğimi biliyorum. Bununla ilgili bilmem gereken her şeyi biliyorum çünkü annem babam bana bilmem gereken her şeyi anlattı. Onlar için de zor olduğunu biliyorum, görüyorum ve hissediyorum. Onlar da benim duygularımı fark ediyorlar. Bazen neden böyle hissediyorum ben de anlamıyorum. Ama onlar yanımda oluyorlar. Benimle konuşarak bu duyguları anlamamda ve adlandırmam da yardımcı oluyorlar. Beni bu ailenin bir bireyi olarak görüyorlar."
Böylece yaşanan olumsuz durumlara karşı çocuğa duygusal olarak baş etmeyi öğretmiş oluyorsunuz. Endişe verici bu durumu sizin anlattıklarınızla çocuk işlemden geçiriyor ve günlük rutinine devam edebiliyor. Veya günlük rutinini yeni duruma göre daha kolay adapte edebiliyor.
Burada dikkat edilmesi gereken konu kaygı /endişe düzeyi yüksek ebeveynlerin bu iletişimi yaparken sergiledikleri tutumdur. Çocukla açık, samimi bir iletişimde olmak endişenizin, kaygınızın tavan yaptığı zamanlarda da bunu çocuğa anlatmak demek DEĞİLDİR! Böyle durumlarda iletişim kurmaya hazır hale gelmek için önce kendinizi sakinleştirmeniz gerekiyor. Model olarak siz bu duygularla baş edin ki çocuğunuz da bu duygularla baş etmeyi öğrensin. İşte şimdi tam da şu anda elinizde böyle bir fırsat var. Bunu kullanın!